uçlu kalem

Kullanım örnekleri

uçlu kalem
mechanical pencil
icon arrow

mechanical

Phonetic: "/mɪˈkanɪk(ə)l/"

Part Of Speech: noun


Definition: Manually created layout of artwork that is camera ready for photographic reproduction.


Definition: One who does manual labor, especially one who is similar to Shakespeare's rude mechanicals


Definition: A robot or mechanical creature.


Definition: A mechanical engineer.


Definition: An instance of equipment failure.


Definition: A stop on an organ that is operated by a hand or foot control rather than having to be manually set up in advance.


Definition: A machine that performs a job typically accomplished using an animal or manual labor.

icon arrow

mechanical

Phonetic: "/mɪˈkanɪk(ə)l/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Characteristic of someone who does manual labour for a living; coarse, vulgar.


Definition: Related to mechanics (the branch of physics that deals with forces acting on mass).

Example: mechanical engineering


Definition: Related to mechanics (the design and construction of machines).

Example: mechanical dictionary


Definition: Done by machine.

Example: mechanical task


Definition: Using mechanics (the design and construction of machines): being a machine.

Example: mechanical arm


Definition: As if performed by a machine: lifeless or mindless.

Example: a mechanical reply to a question


Definition: (of a person) Acting as if one were a machine: lifeless or mindless.

Example: The pianist was too mechanical.


Definition: Handy with machines.

Example: Why don't you ask Joe to fix it? He's very mechanical.

icon arrow

pencil

Phonetic: "/ˈpɛnsɪl/"

Part Of Speech: noun


Definition: A paintbrush.


Definition: A writing utensil with a graphite (commonly referred to as lead) shaft, usually blended with clay, clad in wood, and sharpened to a taper.


Definition: An aggregate or collection of rays of light, especially when diverging from, or converging to, a point.


Definition: A family of geometric objects with a common property, such as the set of lines that pass through a given point in a projective plane.


Definition: A small medicated bougie.

icon arrow

pencil

Phonetic: "/ˈpɛnsɪl/"

Part Of Speech: verb


Definition: To write (something) using a pencil.

Example: I penciled (BrE: pencilled) a brief reminder in my notebook.


Definition: To mark with, or as if with, a pencil.

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!