çıkmadık candan umut kesilmez

Kullanım örnekleri

çıkmadık candan umut kesilmez
while theres life theres hope
icon arrow

while

Phonetic: "/waɪl/"

Part Of Speech: noun


Definition: An uncertain duration of time, a period of time.

Example: He lectured for quite a long while.

icon arrow

while

Phonetic: "/waɪl/"

Part Of Speech: verb


Definition: To pass (time) idly.


Definition: To occupy or entertain (someone) in order to let time pass.


Definition: To loiter.

icon arrow

while

Phonetic: "/waɪl/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Until.

icon arrow

while

Phonetic: "/waɪl/"

Part Of Speech: conjunction


Definition: During the same time that.

Example: He was sleeping while I was singing.


Definition: Although.

Example: This case, while interesting, is a bit frustrating.


Definition: Until.

Example: I'll wait while you've finished painting.


Definition: As long as.

Example: While you're at school you may live at home.


Definition: (public policy) Used to denote an individual experiencing racial profiling when performing a seemingly benign activity.

Example: He was detained for four hours at the store yesterday. His crime? Shopping while black.

icon arrow

life

Phonetic: "/laɪf/"

Part Of Speech: noun


Definition: The state of organisms preceding their death, characterized by biological processes such as metabolism and reproduction and distinguishing them from inanimate objects; the state of being alive and living.

Example: Having experienced both, the vampire decided that he preferred (un)death to life.  He gave up on life.


Definition: The animating principle or force that keeps an inorganic thing or concept metaphorically alive (dynamic, relevant, etc) and makes it a "living document", "living constitution", etc.


Definition: Lifeforms, generally or collectively.

Example: It's life, but not as we know it.   She discovered plant life on the planet.   The rover discovered signs of life on the alien world.


Definition: A living individual; the fact of a particular individual being alive. (Chiefly when indicating individuals were lost (died) or saved.)

Example: Many lives were lost during the war.   Her quick thinking saved many dogs' lives.


Definition: Existence.

Example: Man's life on this planet has been marked by continual conflict.   the eternal life of the soul


Definition: A period of time during which something has existence.


Definition: Animation; spirit; vivacity.


Definition: A biography.

Example: His life of the founder is finished, except for the title.


Definition: Nature, reality, and the forms that exist in it.


Definition: An opportunity for existence.


Definition: The life insurance industry.

Example: I work in life.


Definition: A life assured under a life assurance policy (equivalent to the policy itself for a single life contract).

icon arrow

hope

Phonetic: "/həʊp/"

Part Of Speech: verb


Definition: To want something to happen, with a sense of expectation that it might.

Example: I am still hoping that all will turn out well.


Definition: To be optimistic; be full of hope; have hopes.


Definition: To place confidence; to trust with confident expectation of good; usually followed by in.


Definition: To wish.

Example: I hope you all the best.

En İyi Tur-Eng Çevirmen

Hızlı bir İngilizce'den Türkçe'ye çeviriye ihtiyacınız olduğunda arkadaşlarınıza ve ajanslara başvurmayı bırakın. Kendinizi uygulamamızla donatın ve bunu kendiniz, daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yapmak için devasa kitaplığımızdan yararlanın. Uygulamalarımız iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch ile yerel olarak entegre olur. Ayrıca, sınıfının en iyisi Safari, Chrome, Firefox, Opera ve Edge uzantılarımızla favori tarayıcınızı özelleştirebilirsiniz. Facebook sayfamızı ziyaret edin ve sütunumuzu okuyun - yeni gönderilerimizden bazıları burada görünecek. Teşekkürler!

Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.